Çok fazla ara vererek yazıyorum çünkü yoğun oluyorum kusura
bakmayın hoş görün lütfen :)
eveeeet bu seneki tatilimi Karadeniz de yaptım.
O kadar çok güzeldi ki rüya gibi geçti
gitti. Eşime dedim bir daha bir daha gidelim deyince gülüyor tamam diyor beni
avutuyor. Ben Manisalı olduğum için bayramda Manisa ya gittim bayram sonrası
için yıllık izin aldım ve bayram bittikten sonra yola koyulduk iki aile bir
arabada gittik. Manisa dan başlayıp Karadeniz
e kadar hangi iller geliyorsa gezerek gittik. Manisa, Balıkesir, Bursa, Bilecik,
Bolu, Karabük, Kastamonu Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize de Ayder
yaylasında noktalayıp döndük. Daha vaktimiz olsaydı Artvin e gidecektik ama
zamanımız kalmadı ve döndük.
Her şehrin ayrı bir güzelliği vardı. Hepsine hayran kaldım ama en çok
ayder yaylasına bayıldım o kadar çok yeşillikler vardı ki şehri soğuk ama
insanları sıcakkanlıydı. Eşim de çok beğendi hatta arsa bile almayı düşündü. Rize
ayder yaylasına gittiğimizde soğuk ve yağmurluydu hatta yaz gününde kimse
inanmaz ama yağmurla beraber çok az kar da yağdı. Sasırdım ve hayran kaldım. Herkes
polar ceket ile gezerken ben şal ile idare ettim. Bana dediler de inanmadım ama
oradan ceket alayım dedim bulamadım. sadece yeşilliklere bakarak seyrederek
huzur buldum. İnsanlara baktım çok güzellerdi sıcakkanlılardı 88 yıllık bir
restoranda giriyorsun kendi yeriniz gibi davranın diyorlardı gençler vardı gülümsüyorlardı
yolda karsıdan kalabalık geliyorlar ve sana buyurun abla diyerek yol
veriyorlardı. Alışveriş yaparken eşim pazarlık ederken eşim denizliler tuttuğunu
koparır, pazarlıkçıdır diyordu. Ama karşındaki abi Karadenizliler inatçıdır
diyordu, ama yinede pazarlığa uyuyordu. Bense onları uzaktan seyrederken ah
dedim Karadenizli olmanın zorluğu var mıdır acaba dedim. Orada huzur buldum
yeşilliklerde kayboldum. Birde yeşil rengini sevmiş olunca.